Aslında sigara kullanan her insan,
kendine ne yaptığını, içtiği her bir sigarayla başına ne işler açtığını bilir.
Dolayısıyla sigarayı eline her aldığında, paketin cebindeki varlığını her
hissettiğinde, evden çıkmadan önce koştura koştura çakmağını ararken veya sigara
molasından dönüp koka koka yerine otururken, bilinçaltı sigarayı öyle veya böyle bırakması
gerektiğini biliyordur. Bilinç altının bu durumu kendini nedensiz can
sıkıntısı, mutsuzluk yahut sinir hali olarak gösterebilir.
Ancak öyle bir zaman gelir ki bu
sıkıntı ve mutsuzluk şuur altından dışarı taşar; ki bu zaman çoğunlukla
sigaranın artık görmezden gelinemeyecek seviyede bir sağlık sorununa sebep olduğunun
kavrandığı andır. İki kat tırmanılan merdiven deli gibi soluklanmaya sebep
olmuştur (yılların sporcusuna!), bir bebeğinki kadar deliksiz olan uyku
öksürüklerle kesilmeye başlanmıştır, sigara kullanmayan arkadaş attığı hızlı
adımların ve kat ettiği kilometrelerin farkında dahi değilken siz çaktırmadan
derin derin solumaya ve yüzdeki memnun sırıtışı bozmamaya çalışarak ‘Ne çabuk
yoruldum yahu’ diye düşünürsünüz, eskiden üç beş günde atlatılan grip artık
derin ve davulvâri öksürükler eşliğinde haftalarca sürmektedir vesaire.
Hem de yarından tezi yok! Güzel
ve cazibesi yüksek bir düşüncedir, hayata hemen rengini verir. Eşe dosta ilan
edilir, çakmaklar hatıra niyetine saklanır, son sigara törenle içilir, atılır
ve… Kabus başlar!
Bu aniden keserek yaşamaya
çalışma süreci öyle zehir bir şeydir ki, sigaraya hiç alışmamış, yahut kullanıp
da hiç bırakmamış birine ‘’kolları olmamak’’ şeklinde anlatabilirim bu hissi.
Elini kolunu nereye koyacağını bilememe hissi değildir bu, bizzat o elin kolun
olmamasıdır.
Lafı uzatmaya hiç gerek yok,
ikinci gün ustaca bir bahaneyle sigara yakılır ve olmayan uzuvların yeniden
belirdiği, kolların ve ellerin müthiş bir rahatlama hissi ile yeniden oluştuğu
görülür. İlk deneme başarıyla sonuçlandırılmıştır.
Burada şunu belirtmek isterim ki sigarayı bırakma yolundaki bu ilk
deneme, büyük travmalar (sigara sonucu büyük hastalık vesaire) ertesi hariç çok
büyük bir ihtimalle kalıcı bırakma ile sonuçlanmaz. Bunun yılgınlığa sebebiyet
vermemesi tekrar tekrar denenmesi gerekir.
Benim bu ilk kolsuz ve bacaksız olma
halim 3 gün sürdü ve arkadaşlarımla okey oynarken arkadaşımın paketinden
alınarak ağzımda ‘’beliren’’ (nasıl yaktığımı hatırlamıyorum çünkü) sigara ile
sonuçlandı. Sonrasında birkaç başarısız denemem daha oldu, sigarayı bırakma
yollarını araştırdım ve en son nikotin sakızı yardımı ile bu işi gerçekten
başardım.
Nikotin sakızı… Hakkında geniş bilgi verdiğim yazıya buradan
ulaşabilirsiniz. Ancak basitçe Ağlayan Çocuğa Meme Verme diye ifade edebilirim.
Çocuğun bağırması sigara içme isteğiyse; sakız emzik oluyor, bir süre sonra onu
da kesiyorsunuz ve bitiyor.
Gerçekten bu kadar basit mi? Hem
öyle, hem değil. Tereyağından kıl çeker gibi kolay olması için gereken –benim de
uyguladığım- yöntem ve düşünceler aşağıda itinâ ile sıralanmıştır:
1- Sigarayı
bırakma isteğiniz kesin ve net olsun.
2- Bolca
su. Sigara içme isteğinin susuzluğa çok benzediği biliniyor. Ağzınızı boş
bırakmayacak kadar sıklıkla su için. Her sigara isteğinizde suya yönelin. Sadece
su bile tek başına iyi bir sigara bıraktırıcıdır, unutmayın.
3- Sigarayla
ikame edecek faaliyetler bulun. Spor bunların en harikasıdır. Yıllar önce Bilim
ve Teknik dergisi yazarı Sargun Tont, sigarayı nasıl bıraktığına dair şahane
makalesinde sigarayı bıraktığı ilk ay her sabah bisikletle dışarı çıkıp akşama
kadar dolandığını, akşam olunca da kendisini yorgun argın zor yatağa attığını,
dolayısıyla sigara ‘’istemeye’’ dahi fırsat bulamadığını oldukça güzel bir
şekilde anlatmıştı. Siz bu derece yoğun sportif faaliyete zaman
bulamayabilirsiniz, ama en azından boş kaldıkça spora yönelmeniz hem sizi
oyalayacak, hem zinde tutacak; hem de kilo kontrolü sağlayacaktır. Sigarayı
bırakanlarda görülen ‘’kilo alma’’ sorununun da böylece önüne geçmiş
olacaksınız.
4- Sigarayı
bırakmak için özel bir gün belirleyin. Bu, bilinçaltınızı sigarayı bırakma olayına günbegün hazırlayacaktır; araştırmalar da
özel gün belirlemenin ani bırakmalara göre daha başarılı sonuçlar ortaya
koyduğunu gösteriyor.
5- Sigarayı
bırakacağınızı tabir caizse ‘’yedi düvele yayın.’’ Eş, dost, arkadaş herkese
haber verin ki ‘’lafınızı yememe’’ azmi sigarayı tekrar elinize almamak için
iyi bir koruyucu vazife görsün.
6- İlk
bir ay sigara içilen ortamlardan uzak durmaya çalışın.
7- İlk
bir ay sigara içme isteğini tetikleyebilecek yiyecek ve içeceklerden (çay,
kahve, alkollü içki vesaire) uzak durun.
Peki ben sigarayı nasıl bıraktım? Yukarıda sıralananlar artı nikotin sakızı
ile. Doğduğum günü sigarayı bırakma
günü olarak belirledim, her gün bir saat yürüdüm, şişene kadar su içtim,
çiğnedim çiğnedim ve de çiğnedim. Nikotin sakızını ilk ayın sonunda 2 miligrama
düşürdüm; üçüncü ayın sonunda da tamamen bıraktım.
Şimdi kendimi ne derece iyi
hissettiğimi tarife gerek yoktur sanırım, verdiğim 12 kilo da hediyesi oldu. ‘’Bugünden
tezi yok’’ demeyeceğim, gününüzü belirleyin; adımınızı atın ve bırakın arkası
gelsin.
İyi kurtuluşlar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder